AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in sunduğu Başkent Kulisi özel yayınında kalan günler ve gündeme ilişkin gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Kurtulmuş, Kanal7 ekranlarında yaptığı açıklamalarda; Karadeniz’de çıkarılan doğalgaz ve Gabar’da bulunan petrol gibi vatandaşların önümüzdeki dönemlerde yeni müjdelerle karşılaşabileceğini söyledi.
Numan Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları;
AK Parti, her seçime hazırlıklı ve hazırlıklı, bütün imkanlarıyla seçime konsantre olma becerisini kazanmış bir partidir.
AK PARTİ’NİN OY ORANI
Cumhurbaşkanımıza veya Refah’a oy veren MHP’ye yeniden oy vermekten çekinmedi. Diğer tarafta ise ortak bir fikri olmayan 7’li bir koalisyon var. Bu tarafta, üzerinde anlaşmaya varılan temel ilkelerin genişletilmiş bir ittifakı var. Türkiye’nin dış politikada rol belirleyici bir ülke haline gelmesi ortak bir çerçeve oluşturmaktadır.
Toplama baktığımızda Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunluğu elde etmiş durumda. Toplam oy sayısına bakmalısınız. Fikri bir çerçeve olarak bir kayıp olarak görmüyorum.
AK Parti ilçe ilçe, il il çalışınca ortaya çıkıyor. AK Parti’nin halen Türkiye’de birinci parti olması milletimizin güveninin devam ettiğini gösteriyor.
Geride kalan 3-4 yılın değerlendirilmesi gerekiyor. Türkiye iki büyük dalgayla karşı karşıya kaldı. Biri pandemi ile birlikte ortaya çıkan küresel ekonomik durumlar. Bir diğeri de Rusya-Ukrayna kriziyle gelen çok yüksek gıda ve emtia fiyatları.
Bu sorunlar yokmuş gibi davranmıyoruz. Sorunları nasıl çözeceğimizi de biliyoruz. Vatandaşımızın alım gücünü artıracak tedbirleri de ortaya koymaya çalışıyoruz. Birçoğu bizden kaynaklanmayan bu ekonomik gelişmeler inşallah kapanarak devam eder.
Türkiye bu dönemde üretimden vazgeçmedi.
YENİ ‘GOBILITY’ MESAJI
Önümüzdeki dönemlerde Gabar’da Karadeniz doğalgazı ve petrolünün keşfi gibi yeni söylentiler çıkacaktır.
“ERDOĞAN KAZANARSA TAŞLAR DAHA FAZLA OTURACAK”
Seçimden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan kazandığında ekonomik olarak daha çok taş yerine oturacaktır. Dışarıdaki yatırımcılar da çok daha uzun vadeli bir görüş alabilecekler. Kılıçdaroğlu cephesinde asıl belirsizlik öngörülemezlik.
Türkiye’de ekonomik gelişme ile demokratik gelişme eş zamanlı olarak gerçekleşmektedir. Bu iki şart bizim vazgeçilmez temel şartlarımızdır. Bunun dışında günün şartları neyi gerektiriyorsa halkın önceliği o olacak.
SİNAN OĞAN’IN KARARI
Olağanüstü yüksek oy oranı 5.2. Öncelikle tebrikler. Oy veren nüfusun da doğru bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor. Bu kitlenin genel özelliği; Biraz protestocu ama milliyetçi, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünden yana, Türkiye’de terör örgütleriyle mücadelenin devam etmesi gerektiğine inanan, PKK’ya ve PKK’nın gölgesindeki siyasi gruplara karşı bir seçmen kitlesi. Ümit Bey’in kişisel tercihleri de Sinan’ın kişisel tercihlerine katkı sağlayacaktır. Kitlenin duruşu elbette Cumhur İttifakı’na avantaj sağlıyor.
“AVRUPA İSTEDİĞİ İÇİN NEDEN RUSYA İLE KÖTÜ OLMALIYIZ?”
Sayın Kılıçdaroğlu Rusya’ya savaş ilan etti. Bu çok mu etik dışı? Sırf Avrupa istiyor diye neden Rusya’ya karşı kötü olalım? Türkiye ona uyum sağlayacak bir ülke değil.
Dış basında Erdoğan’a karşı söylenen sözler akıl almaz… Şimdi ‘U’ dönüşü yapıyorlar. “Diktatör olsaydı ikinci tura kalmazdı”söyleyerek.
Halkın oyuyla seçilen meşru demokratik bir başkanı asla görmezden gelemezler. Ve şimdi sinyallerini veriyorlar. “Çalışmaya hazırız”söyleyerek.
CHP’NİN İTTİFAK KURDUĞU ‘KÜÇÜK’ PARTİLER
CHP’ye başından beri söylüyorum, bu partilerin pek bir kazanım sağlayamayacağını bildiklerini söylüyorum. Daha ziyade bu partiler üzerinden muhafazakar seçmene sesleneceklerini ve oradan devireceklerini tırnak içinde söylüyorum. “meşruiyet”bu bir arayıştı.
Güvensizliği kırmak için aşağı yukarı bir oylama geleceğini düşündüler. Büyük bir hayal kırıklığıydı. Bence en çok tartışılan yer CHP’nin içi. “Biz ne yaptık”söyleyerek…
“AK PARTİ’YE EN AZ BİR KEZ OY VERENLERİN ORANI”
Klasik olarak Türk siyasetinde 35-65’lik bir istikrar var. Kamuoyu yoklamalarına baktığınızda AK Parti’ye en az bir kez oy verenlerin oranı yüzde 67.
Önümüzdeki dönemde ilk sorunumuz, afetler sonucunda şehirlerin toparlanması olacak.
