Van’da Akşener: “Üzüldüğüm bir şey var. Seçim, Seçimin bayramı, Sanki seçime değil, savaşa gidiyoruz Cenab-ı Allah’ın feryatlarıyla”
HABER: SERCAN EMRE IKE – Kamera: DURSUN ALKAYA
kamyonet Kadim Kadim Aşiretler Federasyonu’nu ziyaret eden YETERLİ Partisi Genel Başkanı Meral Akşener. “İnşallah savaşa gidiyoruz. Bunu çok yanlış bulduğum için üzüntümü belirtmek isterim. Seçimler, seçmelerin bayramıdır” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 14 Mayıs seçimleri kapsamında bugün Balıkesir’de vatandaşlara hitap ettikten sonra akşam saatlerinde Van’da Kadim Aşiretler Federasyonu’nu ziyaret etti. Akşener ziyareti sırasında şunları söyledi:
“GRUBU OLAN BİR SİYASİ PARTİ’NİN GENEL BAŞKANIYIM VE YETKİLİ OLMAK İSTİYORUM”
“Seçmen hayırseverdir. Ben bir grubu olan bir siyasi partinin başkanıyım ve iktidar olmayı çok istiyorum. Dışa dönük ve sorunlarınıza çözüm bulacağına inandığınız bir partiye oy vereceksiniz. Hepsi bu kadar.” yapıldı.İşte konu burada.
“SEÇİMLERE DEĞİL, MÜCADELEYE GİDECEĞİMİZİ DESTEKLİYORUZ, ALLAH’IN ÇAĞRISI… SEÇİMLER SEÇİMİN BAYRAMIDIR”
Evet, bir seçim yapılıyor, bu seçimde yer alan siyasi partiler herkese oy vermek istiyor. Ama üzüldüğüm bir şey var o da şu; güya seçmenin bayramı olacağız, savaşa gidiyoruz seçime değil. Bunu çok yanlış bulduğumu ve üzüldüğümü belirtmek isterim. Seçimler, seçilmişlerin bayramıdır. Biz de sizin tarafınızdan tartılıyoruz, kimimize ‘Hadi bizim avukatımız olacaksınız, muhalefetsiniz’, bazılarımıza da ‘Haydi bize hizmet edeceksiniz, hükümet olacaksınız’ diyorsunuz ve buna bir siyasetçi olarak itiraz edemeyiz, itiraz etmemeliyiz çünkü bu sizin emriniz, pozisyon ona göre. almamız gerekiyor.
Seçim dışında böyle bir çatı altında propaganda yapmadım. Dükkan dükkan dolaştım, Van’da üç ilçe gezdim. O dükkana girdiğim andan itibaren ne kendi partimi övdüm ne de başka bir parti yedim. Çünkü propaganda yapılacak bir yer değil, dinlenilecek bir yerdi.
Oyunuzu almaya hizmet etmek ve o çerçevede derecelendirdiğiniz projede yarışmak bir tercih olsun. Dilerim başka şüphelerin konuşulmadığı, kendi özgür iradenizle oyunuzu kullandığınız, ortaya çıkan oyunun ufkumuzu açacağı bir seçim olur. Bu seçimin bu şekilde olması için hem sandık anlamında hem de bu dili geliştirmek adına üzerimize düşeni yapacağımız anlamına geliyor.
“7 YAŞINDA BÜYÜK BİR BÜYEM VAR, YÜKSEK KONUŞTUĞUMDA ‘AİLEM LÜTFEN ZORUNLU ANLAMDA KONUŞMAYIN’ DİYOR.
Argümanı olan her siyasetçi gibi bu seçimi biz kazanacağız, 13. Cumhurbaşkanı olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nu seçeceğiz. Bir sonraki bölümde Türkiye’de çok şey değiştiği için bu bölgede bizzat çalışacağımı söyledim. Sadece Kürtleri ve Türkleri kastetmiyorum, gençleri ve yaşlıları da kastediyorum. Çok şey değişti. 7 yaşında bir torunum var, bağırdığımda, yüksek sesle konuştuğumda ‘Anneanne lütfen emirle konuşma’ diyor. Ona lütfen diyecektim. Hayatım boyunca babamın yanında, annemin yanında bacak bacak üstüne atmadım. Biz oradan buraya geldik, bütün bunları anlamamız lazım. Sadece etnik aidiyetten bahsetmiyorum.”
